UMUT ÇINARI KADIN VE ÇOCUK KORUMA DERNEĞİ BAŞKANI ÜMİT ÖZER’DEN MÜCADELE ÇAĞRISI!
UMUT ÇINARI KADIN VE ÇOCUK KORUMA DERNEĞİ BAŞKANI ÜMİT ÖZER’DEN MÜCADELE ÇAĞRISI!
UMUT ÇINARI KADIN VE ÇOCUK KORUMA DERNEĞİ BAŞKANI ÜMİT ÖZER’DEN MÜCADELE ÇAĞRISI!
Daha fazla acıya seyirci kalmamak için gelin hep birlikte dur diyelim…
Değerli kamuoyu;
Toplumda şiddet her geçen gün artıyor.
Gün geçmiyor ki şiddet olayları yaşanmasın.
Neredeyse her gün yürekleri ağızlara getiren, evlere ateş düşüren şiddet olaylarını görür olduk.
Bu durum toplumun ruh sağlığını olumsuz etkilemekte, toplumu endişeye sevk etmektedir.
Mesela son bir haftaya baktığımızda hem Kayseri’de hem de diğer illerde yaşanan olaylar durumun vahametini gözler önüne sermektedir.
Bu olaylar da, hain terör örgütleri gibi vatandaşın canını, malını, yaşam hakkını tehdit etmektedir.
İzmir’de Taksici cinayeti...
Kayseri’de gazeteciye silahlı saldırı…
Kayseri’de okulda, öğretmene silahlı saldırı ve Düzce’de yolunu kestiği kişiden para alamayınca vatandaşı silahla bacağından vuran şahıs!
Son günlerde yaşadığımız bu olaylar ‘nereye böyle’ dedirten gelişmelerden bazıları.
Ne yazık ki, genel manada bu olayların perde arkasına baktığımızda karşımıza çılgınca ve kontrolsüz bir şekilde artan bireysel silahlanma konusu da geliyor.
Bireysel silahlanma ülkemizde korkunç boyutlara ulaşmış durumda.
Bu sorun artık halk sağlığını tehdit eder bir noktada.
Ölümlere, yaralamalara, baktığımızda yaşanan olayların büyük çoğunluğunda ateşli silahlar ön planda.
Üzücü olan ise kontrolsüz şekilde artan bireysel silahlanma sorunu apaçık karşımızda dururken, insanların adeta marketten peynir, ekmek alır gibi silaha kolay ulaşmalarıdır!
Örneğin yakın zamanda yapılan bazı araştırmalar da ülkemizde silahlanmaya yani silaha ilgiyi gözler önüne sermektedir.
Google Trends’deki istatistiklere bakıldığında da bu gerçek ortadadır.
Arama motoruna “Silah nasıl alınır?” yazan ve silah arayan kişi sayısında dikkat çeken oranda artış var.
Bu konuda en çok arama yapılan illere bakıldığında ise şehrimiz Kayseri’de yer alıyor. Listenin başında Adana bulunurken, sırasıyla Diyarbakır, Mersin, Bursa, Kocaeli, Ankara, İstanbul, Kayseri, Gaziantep ve İzmir de bu kara listede ilk 10’da yer alan iller olarak karşımıza çıkmış, haberlere konu olmuştu.
Değerli kamuoyu;
Gelinen noktada tablo korkunç, durum ciddi!
Bireysel silahlanma sorunu yaşam hakkımızı her alanda tehdit ediyor.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, sivillerin elinde bulunan ruhsatlı veya ruhsatsız toplam silah sayısında Türkiye 13,2 milyon ile dünyada 10’ sırada yer alıyor. Türkiye Avrupa’da ise Almanya’nın hemen ardından bu konuda ikinci sırada.
Sivillerde bulunan ruhsatsız silah sayısında Türkiye 10,7 milyon rakamı ile dünyada 7’nci, Avrupa’da ise ilk sırada. Bu rakam her yıl artmaya da devam ediyor.
Ruhsatlı veya ruhsatsız silahların toplamı dikkate alarak yapılan hesaplamada Türkiye’de her 100 kişiye 16,5 silah düşüyor.
Düşündüren, korkutan bir diğer tablo ise ülkemizde Adalet Bakanlığı verilerine göre silaha ilgi gösterenler yalnızca yetişkinler değil, verilere göre çocukların silaha erişiminde de artış var. Bakanlığın açıkladığı ceza mahkemelerinde açılan dosyaların yaşa ve cinsiyete göre dağılımına göre önceki yıl “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun” kapsamında 3 bin 352 çocuk yargılandı. Silah ya da bıçak kullandığı, bulundurduğu ya da ticaretini yaptığı gerekçesiyle hakkında dosya açılan 3 bin 352 çocuktan 455’i 12-14, 2 bin 897’si de 15-17 yaş grubunda.
Yine Türkiye’de yaşanan cinayetlerde ve bu olaylarda kullanılan silahların yüzde 90’ı ruhsatsız, yüzde 10’u ruhsatlı.
Ülkemizde kadınlar da en çok ateşli silahlarla katlediliyor.
Örneğin 2024 yılının ilk ayında 31 kadın öldürüldü.
Ocak ayında öldürülen kadınların 19’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletle, 2’si boğularak öldürüldü. 1 kadının nasıl öldüğü tespit edilemedi. Yılın ilk ayında öldürülen kadınların yüzde 61’i ateşli silah ile hayattan koparıldı.
Bu rakamlar acı tabloyu, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
İşte yaşadığımız acılar, korkutucu olaylar nedeniyle yetkilileri sorumlu davranmaya ve bireysel silahlanma tehdidi ile ilgili kararlılıkla harekete geçmeye davet ediyoruz.
Bu konuda ‘mış’ gibi değil, gerçekten bir şeylerin yapılmasını istiyoruz.
Yasaların daha da etkinleştirilmesini, daha da önleyici ve kapsamlı hale getirilmesini talep ediyoruz.
Silaha kolay erişimin engellenmesini, cezaların, denetimlerin artırılmasını istiyoruz.
Unutulmamalıdır ki, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ‘Şiddeti Önleme’ programında ateşli silahlara erişimin kısıtlanmasını alınacak ilk 3 sıradaki önlemler içerisinde öneriyor.
Bu nedenle hayatımızı tehdit eden bu soruna karşı tüm kamuoyunu mücadeleye çağırıyoruz.
Yaşam hakkı için bireysel silahlanmaya karşı toplumun tüm kesimlerini birlikte hareket etmeye, daha fazla acıya seyirci ve sessiz kalmayıp, evlere ateş düşmesin, ocaklar sönmesin, yürekler, canlar yanmasın diye duyarlı davranmaya, bu soruna yani kontrolsüzlüğe, denetimsizliğe, kolaylığa dur demeye, silahlanmaya engel olmaya davet ediyoruz.
